Ana içeriğe atla

Kayıtlar

PEYNİR VE KURTLAR - CARLO GINZBURG

KİTAP ADI: PEYNİR VE KURTLAR YAZAR: CARLO GINZBURG Genel Bakış Eski Mısır ve Roma gibi tarihin kadim imparatorlukları, devlet arşivleri konusunda oldukça titiz davranmışlardır. Arşivler, tarihi olayların nasıl geliştiği ve sonrasıyla ilgili bilgiler vermesi bakımından gelecek kuşaklara aktarılacak değerli hazinelerden bir tanesi olarak telakki edilmiştir. Anlaşma metinleri, devletler arası mektuplaşmalar, devlet içindeki yazışmalar ve yapılan kanunların orijinal metinlerinin yanı sıra tutulan günlükler, şahsi mektuplar, mahkeme kayıtları ve hatta arkeolojik ve görsel diğer materyaller de tarihi belge niteliğindedir. Tarih bilimi, bu belgeler üzerinden yorumlar yaparak geçmişi anlamlandırma çabasıdır. Geçmiş olaylar, yer ve zaman gibi kriterlere göre sınıflandırılarak büyük aktörlere odaklanmak suretiyle incelenmektedir. Yukarıda bahsedilen klasik tarih anlayışının yanı sıra daha küçük topluluklara ve bireylere odaklanarak daha geniş çözümlemeler yapılmasına uğraşan mikro ...

EN ALTTAKİLER - GÜNTER WALLRAFF

KİTAP ADI: EN ALTTAKİLER YAZAR: GÜNTER WALLRAFF Genel Bakış 16 milyon asker ile 45 milyon sivilin hayatına mal olan İkinci Dünya Savaşı, her kıtadan insanın hayatını etkilemiştir. Yerkürenin farklı bölgelerinde cereyan eden bu savaş sonrasında dünyada sistem tekrar kurulmuş ve yeni kurumlar ortaya çıkmıştır. İnsanın kötü doğasının nerelere kadar ulaşabileceğinin ispatı olan bu tarihin en yıkıcı savaşı, bize çok yakın bir coğrafyada vukuu bulmasına rağmen İsmet İnönü’nün kararlı duruşuyla bize sıçramadan atlatılmıştır. Ancak savaş sonrası küresel ekonomik krizler ve bunalımlardan kaçınmak kolay olamamıştır. Öte yandan savaşan ülkeler için altyapı ve insan gücü anlamında daha ciddi sıkıntılar meydana gelmiştir. Savaş sırasında 6 milyon vatandaşını kaybeden Almanya, savaş sonrasındaki yeni ekonomi modeli ile hızlı bir büyüme yakalamış olmasına rağmen 1955’ten itibaren özellikle imalat sanayiinde yabancı misafir işçilere ihtiyaç duymuştur. Türkiye ile 1961 yılında yapılan anlaş...

SESSİZLİĞE HAYRANLIK - ABDULRAZAK GURNAH

KİTAP ADI: SESSİZLİĞE HAYRANLIK YAZAR: ABDULRAZAK GURNAH Genel Bakış Her toplumda mevcut ‘gelenek’ ve değerleri koruma içgüdüsü bulunmaktadır. Toplumu bir arada tutan bu değerlerin korunması sadece insanların davranışlarıyla değil, bazen bizatihi devlet eliyle gerçekleştirilir. Bahsi geçen gelenek ve değerlerin içeride yapıştırıcı etkisinin yanı sıra dışarıya karşı koruyucu bir rolü de bulunur. Bu bağlamda insanların kendi ulusal değerlerini, aralarına yeni katılan bireylere benimsetmek, en azından saygı gösterilmesini sağlamak olağan bir davranış sayılabilir. Birey, kendi kültürüne ne kadar yabancı kalsa da yeni gelenlerin düzeni bozucu davranışlarından rahatsız olur. Asimilasyonu düşlemeseler de en hafifinden adaptasyonu ve entegrasyonu talep edebilirler. Öte yandan göçmenlerin gettolaşarak ev sahibi toplumla gerginlik yaşaması, hakim dili öğren(e)meyerek iletişim sıkıntılarıyla karşılaşması ile eğitim sistemine dahil ol(a)mayarak ve işgücü piyasasına gir(e)meyerek kayıt ...

KİRALIK KONAK - YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU

  KİTAP ADI: KİRALIK KONAK YAZAR: YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU Genel Bakış Kuşaklar arasında değer yargılarının farklılaşmasından kaynaklanan çatışmaların günlük hayatta yaşandığına dair herkesin iyi veya kötü bir deneyimi olmuştur. Zamanın bu etkilerini ardıl jenerasyonlarda görmek doğal olduğu gibi geçiş sürecini şekillendirmek ve yumuşatmak toplumsal dinamiklerin esnekliğiyle gerçekleştirilebilir. Bu değişimi açıklamak üzere “modernleşme” kavramı ortaya atılmıştır. Ancak bu kavramın tanımı, yani neyin modern olduğu, üzerinde tartışmaların genel geçer bir tanımı bulunmamaktadır. Ünlü İtalyan düşünür Antonio Gramsci, politik bilim literatürüne kattığı hegemonya teorisinde, yönetenlerin değer ve yargılarının toplumun geneline benimsetildiğine ilişkin değerlendirmeler yapmıştır. Üst yapının hegemonik karakterine atıfta bulunarak kültür emperyalizminin teorik çerçevesini çizmiştir. Az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin kültürlerinin dezavantajlı olduğu ve ‘modern olmad...

GELENEĞİN İCADI - ERIC HOBSBAWM & TERENCE RANGER

  KİTAP ADI: GELENEĞİN İCADI YAZAR: ERIC HOBSBAWM & TERENCE RANGER Genel Bakış Gelenek, sözlük anlamı itibari ile “çok eskilerden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa aktarılan ve yaptırım gücü olan kültürel alışkanlıklar” olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım, gelenek karşısında bireyin ne kadar elinin zayıf olduğunu ve ona karşı gelmenin zorluğunu da ifade etmesi bakımından önemlidir. Atalarımızın söyledikleri, yaptıkları ve yapılmamasını salık verdiği hususların üzerimize yüklediği sorumluluğu günlük hayatımızda bile hissedebilmekteyiz. Kendisini ‘aykırı’ olarak tanımlayan bireylerin bile düğünden cemiyete her türlü geleneği bihakkın yerine getirdiğini görmek sizleri hayrete düşürebilecek bir örnek teşkil edebilir. Ancak bu yazılı olmayan ‘kurallara’ uymamanın sizi içine sürüklediği ‘ceza’ daha başka bir formattadır. Yazılı kurallara uymamanın cezasını devlet maddi ve fiziki olarak belirlerken yazısız kurallara mugayir hareketlerin ise ayıplama...

BUNU HERKES BİLİR - EMRAH SAFA GÜRKAN

KİTAP ADI: BUNU HERKES BİLİR YAZAR: EMRAH SAFA GÜRKAN Genel Bakış Tarih, sosyal bilimler içerisinde insanların üzerinde en çok tartışma yaptıkları alanlardan bir tanesidir. Bunun nedeni tarihin sadece belirli bir takvim yılı içerisinde gerçekleşmiş olayların yorumlanmadan aktarılması değildir. Tartışmanın çıkmasının en bariz sebebi, deterministik yaklaşımın insan zihninde otomatik olarak yer almış olmasıdır. Herhangi bir olayın aktarımında sadece bu konuyla ilgili kalmayıp bunun nedenleri ve sonuçları üzerinde objektif bir şekilde kafa yorulması, bizim tarihi anlamamızı kolaylaştırır. Burada ‘ post hoc ergo propter hoc ’ (bundan sonra, demek ki bundan dolayı) yanılsamasına düşülmeden düşüncelerimizi ifade etmek amacındayız. Tarih birbirini takip eden olaylar dizisidir ancak bunlar arasında kurulacak neden-sonuç ilişkisinde itinalı davranılmalıdır. Aynı zamanda farklı coğrafyalarda eşzamanlı gerçekleşen olayları kıyaslamalı olarak hesaba katmak daha anlamlı sonuçlara ulaşmam...

BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK - HARPER LEE

KİTAP ADI: BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK YAZAR: HARPER LEE Genel Bakış “Siyasi doğruculuk ( political correctness )” son dönemde ortaya atılan bir kavramdır. Bir konu veya olayın tanımının yapılırken herhangi bir dini, siyasi veya etnik grubu ve farklı kültürel eğitime ve cinsel yönelime sahip insanları rencide etmememiz gerektiğine vurgu yapmaktadır. Bu konudaki en köklü tartışma, siyahi ırka mensup kişilerin nasıl bir nitelemeye tabi tutulacağıdır ki hali hazırda uluslararası bir konsensüse ulaşıldığı söylenemez. Günümüzde ise benzer bir durum, cinsel yönelim bağlamında LGBT+ bireyler için gündemdedir. Burada üzerinde durulması gereken husus, bahsi geçen tanımlamanın nasıl yapıldığıdır. ‘Zencilerden iyi basketbolcu olur’ ya da ‘çekik gözlüler karate bilirler’ önermesi rahatsızlık yaratmazken ‘Müslümanlar teröristtir’ şeklindeki bir cümle can sıkıcı etki yaratabilir. Kişileri değerlendirirken bu türden genellemelerin yapılması bizi hatalı sonuçlara götürebilir.  Yine aynı şekilde...